Kırklareli’de sanayinin gelişmekte olduğunu bunun da bizim içimizde bir değişim yarattığını dile getirmiştim daha önce.

Bunun sebepleri üzerine araştırma yaparken kayda değer birkaç şey daha yakaladım.

Dünya toplumsal aktörün bakış açısından nesnel ve kesin orada ve kendisinden bağımsız bir şey olarak görünür. Böyle görünmesinin sebebi aktörün habitusudur.

Habitus bireyin eylemlerinin akışını o farkında olmadan çerçevelendiren ve biçimlendiren içerden düzenleyici ilkeler topluluğudur. Başka Fransız teorisyenlerde olduğu gibi Bourdieu’nun yaklaşımı zihin konusundaki düşünceler bakımından Descartes ve Freud’un mirasından etkilenmiştir.

Bourdieu kendini Faucault’ya göre yakın hisseder.

Zira Faucault sosyal kontrolün tepki örüntülerinin empoze edilmesiyle düzenlediği bir kontrol anlayışını benimser.

Habitus düşünce eğilimlerinden çok eylem eğilimlerini yapılandırır ve bu eğilimlerin bedene kazandırılmasıyla işler.

Bourdieu’nun vurgusu vücut kazanmış bir şey olarak habitustur. Farklı toplumsal kurumlar, özellikle sınıfsal farklılıklar bireyleri farklı ortamlarla karşı karşıya bırakır.

Sonuç, bireylerin eğilimlerinin özellikle sosyal sınıflar arasında farklılıklar sergilemesi ve bireyin habitusunun bu farklılıkların sürdürülebilmesinde önemli bir rol oynayabilmesidir.

Habitusun bireylere sağladığı eğilim türleri, söz gelimi iç organlarda hissedilen tepkiler yani tiksinme ve iğrenme tepkileri kadar yoğun olabilecek rahatlık ve rahatsızlık tepkileri içerecektir.

Bourdieu oyun duygusu metaforu insanların kendi evinde olma ve belirli ortamlarda tam olarak ne yapacağını bilme hissini ifade etmek için kullanılır. Alışıldık sınıfsal ortamların dışına çıkanlar huzursuz olurlar.

Sosyoloğun nesneleştirme sürecinin nasıl işlediğini anlamak için toplumsal dünyayı yeniden nesneleştirmesi geriye getirmesi gerekir.

Hedef, pratik olmayan tarafsız ve kişisel olmayan bir bakış olarak teorik tutuma içkin olan bütün ön kabulleri açığa çıkarmaktır.

Bourdieu sosyolojinin hakkında araştırma yaptığı kişilere uyguladığı perspektifi bizzat sosyolojiye uygulamaya çalışır.

Aktörlerin bakış açılarının kısmiliği öznelliği sadece bilimsel nesnelci bir bakış açısı sayesinde görünür hale gelir. Sosyalleşme nesnel hayat koşullarına maruz kalmanın yarattığı birikmiş etkilerin aktarılmasıdır.

Bunun sonucunda oluşan eğilimler nispeten sabittir ve istikrarlı davranış biçimlerinin oluşturmasının temelidir.

Habitus ayrıca faillik ve yapının bütünlüğünü ifade eder.

Bireyin belirli bir duruma tepki verirken bazı doğaçlamalar yapması gerekir.

Yine de kendiliğinden fazla yer yoktur zira bunlar düzenli doğaçlamalardır.

Aynı sınıfsal durum içindeki bireyler ortak tepki örüntülerine sahiplerdir.

Basitçe aynı sınıfsal konumlar arasında gelişmesi ve standartlaşması anlamına gelir.

Bourdieu’nun terminolojisinde bu ortak tepki örüntüleri pratiklerdir.

Sosyoloğun somut toplumsal dünyadan bir adım geri atması onun keyfi, inşa edilmiş, eksik karakterini görmesini sağlar.

Sosyolojik analizcinin bilimsel nesnellik dünyasından bir adım geri atması Bourdieu’nun sosyolojik bilimsel dünyasında keyfi, sosyal olarak inşa edilmiş olduğunu görmesini sağlar.

Bu geri adım atma süreci büyük ölçüde fenomonolojiyi andırır.

Yapısalcılık toplumsal hayatı aktörlerin arkasında yer alan nesnel kuralların işleyişinin ürünü olarak sunmaya çalışmıştır.

Bourdieu yapısalcılığı yani amaçlı bilinçliklerini teorileştiremediği için reddetmeye itmiştir.

Fenomenolojiyi asla tamamen benimsemez Bourdieu, fenomonolojiyi nesnelciliğin karşı tuzağına, öznelciliğe düşmekle suçlar. Başarısızlığa mahkum olduğu söylenir. Bourdieu ’ya göre iki sınıf arzuladıkları vücut yapısı bakımından birbirinden ayrılabilirler.

Farklı sosyal sınıflar arasındaki mesafenin ayrışmaların sürmesini sağlar.

Bourdieu çağdaş sosyolojide bedenin erkeklik ve kadınlığı ifade biçimi olarak alınan şeyle ilgilidir.

Bedene ilgi, böylece insanların kendilerinin ve diğerlerinin vücut yapılarına yönelimlerinin toplumsal değerle ilişkisine onların toplumsal kimliklerine ve lokal kültürel davranış biçimlerine ilgilidir.

Bu yüzden habitus bireyleri belirli biçimlerde davranmaya yönelten genel ve kalıcı eğilimleri içerir.

Bourdieu’nun açıklamasında sınıfın nesnel sosyoekonomik koşullarının istikrarlı eylem türleriyle ilişkisini ortaya koymak için kullanır.

Bu eylem örüntüleri söz konusu nesnel koşullara maruz kalma sonucunda oluşan tepkilerdir. Zamanla gelişir ve sosyalleşmek edinirler.