Zaman zaman Kırklareli Üniversitesi’nin düzenlediği panellere katılıyorum. Bizim zamanımızda bu kadar aktif bir öğrenci topluluğu yoktu. Bu sene gerçekten hem üniversite hem de öğrenci kulüpleri çok aktif bir şekilde çalışıyor.
Geçen gün katıldığım bir öğrenci kulübünde sohbetin ana konusu israftı. Sosyoloji okuduğum için israf konusuna çok farklı bakıyorum. Arkadaşlara da bundan bahsetmek istedim. Toplantıda anlattıklarımdan sonra, birkaç arkadaşın ilgisini çekmiş olacak ki bana bu konuda bir şeyler daha anlatmam için ısrar ettiler. Ben de hem onlara verdiğim sözü tutmak hem de israf konusuna yeni bir bakış açısı geliştirmenizi sağlamak için bir derleme yapmaya karar verdim.
Veblen, tüm toplumsal sınıflar israf ettikleri halde çoğu insanın para veya zamanı isteyerek israf etmeye çalışmadıklarına açıklık getirir. Onlar daha çok yerleşik usule uyma, uygunsuz dikkat çekmekten ve yorumdan kaçınma, zaman ve çabanın ağırbaşlı kullanılmasıyla ilgili olduğu kadar kibarlık ve tüketilen nesnelerin düzeyiyle ilgili kabul edilmiş kaidelere uygun yaşama arzusunun bir onucu olarak böyle yaparlar.
İsrafın bu ilkesi sadece tüketimi etkilemez; o daha genel olarak görev anlayışı, güzellik anlayışı, yarar anlayışı, ibadetle veya ritüelle ilgili uygunluk anlayışı ve bilimsel doğruluk anlayışını içeren düşünce alışkanlıklarını etkiler.
Bu yüzden örneğin kiliseler, en azından bir derece müsrif harcama niyetiyle inşa edilirler. Rahip giysisi çoğunlukla pahalı, çok süslü ve epeyce rahatsız edicidir.
Rahiplerin, endüstriyel bir bakış açısından üretken olan işle meşgul olmaları beklenmez.
Güzel olduğunu düşündüğümüz şeyler aynı zamanda pahalı olma eğilimi gösterir. Eğer pahalı değillerse güzel görülmeleri olası değildir.
Köpekler gibi yararsız ev hayvanlarını güzel kabul ederiz oysa sığır gibi çiftlik hayvanları yararlıdır ve sonuçta güzel olarak kabul edilmez.
Köpek, özel olarak acımasız saldırıya uğrar “O evcil hayvanların kişiliği, alışkanlıkları en edepsiz olanıdır. O bu nedenle efendisine yönelik gurursuz bir tutum takınır ve başka herkese zarar ve sıkıntı vermeye hazırdır. Aynı zamanda pahalıdır ve hiçbir endüstriyel amaca hizmet etmez”
Bu nedenle, satın almayı ve bakmayı tercih ettiğimiz evcil hayvanlara gösterişçi bir harcama yaptığımız ileri sürülebilir.
Veblen, bakımı pahalı olan yarış atlarıyla ilgili benzer bir görüş savunur; Onlar yarışlar kazanmak için kullanılabilmeleri hariç savurganca ve yararsızdır dolayısıyla sahiplerinin saldırganlık ve egemenlik gereksinimini karşılar.
Veblen kadın güzelliğine de büyük ölçüde aynı şekilde bakar. Örneğin bu tür güzellik, küçük ellerle ve ince bir belle ilişkilendirilir.
Bununla birlikte üretken işin çoğu türlerini yapmakla ilgili bakış açısından bunlar, bu şekilde bir yapısı olan kişinin yararlı çaba gösterme yeteneğinin olmadığını ve bu nedenle aylaklığın sahibi tarafından desteklenmesi gerektiğini gösteren yapısal hatalardır.
O yararsız ve pahalıdır ve sonuçta parasal gücün kanıtı olarak değerlidir.
Veblen Çinlilerin kadınların ayağını bağlama ve kesip sakat bırakma eğilimi hakkında aynı görüşü savunur.
Benzer şekilde, giysi özellikle kadın giysisi, eğer giyenin çalışamadığını gösteriyorsa çekici ve güzel bulunur.
Pahalı olduğu ve her an giyeni engellediği ve her yararlı uğraşta onu iş yapamaz duruma getirdiği halde kadının giymekte ısrar ettiği etek gibi yüksek topuk da bir örnektir demiş Veblen bu konuda.
Korse, öznenin enerjisini azaltma ve onu sürekli ve apaçık olarak çalıma için uygunsuz hale getirme amacına katlanan bir sakatlanmadır sözlerini de açıklamasına ekler.
Veblen, el yapımını endüstriyel olarak üretilmiş ürünlere tercihimizin eğlendirici bir tartışmasını sunar. Endüstriyel ürünün daha kusursuz ürün olduğu açıktır.
El yapımı ürünler, kusurlar ve düzensizliklerle dolu olmaya eğilimlidir.
Şeyleri elle yapmaya süreci, onları endüstriyel olarak yapmaktan çok daha fazla savurgancadır.
Ne var ki el yapımını daha fazla saygı ifade ettiği için tercih ederiz.
Veblen, çarpıcı bir şekilde, daha ileriye giderek, sadece kamusal olarak görülen şeyleri değil aynı zamanda tümüyle özel yaşamda tüketilen şeylerin bile gösterişçi tüketimiyle meşgul olduğumuzu savunur.
Bu nedenle gösterişçi tüketimle ilişkili ruh durumu, nerdeyse her alana yayılmıştır.