Kırklareli’de bağımlılığa karşı mücadele eden pek çok kurum ve vatandaş var. Bu konuda ilerleme kaydedildiğini düşünüyorum. Yine de tüm bu mücadelede bağımlılık hakkında insanların bilgilendirilmesi gerekiyor.

Kişisel nedenler, bağımlılığa düşen, giren kişilerin ya doğuştan gelen özellikleri, ruhsal durumları ya da çevre koşullarının ruhsal durumlarını olumsuz etkilemesiyle içine düştükleri bunalımlara yol açan, yani sadece kişiyle ilgili nedenlerdir. Kişisel nedenler, hiçbir çevre etkilenmesi olmaksızın, örneğin, kişinin ruhsal yapısı ile ilgili olan nedenlerdir. Dışardan müdahale ya yoktur ya da yok denecek kadar azdır. Sağlıklı olmayan bir psikolojik yapı insanı tekbaşına da olsa zararlı etkilere daha kolay sürükleyecektir. Issız bir adada yaşayan bir insan düşünün. O adada yetişen bir ot çeşidinin onu bağımlı kılacağını ve sağlığını olumsuz etkileyeceğini bilsin. O otu kullanıp kullanmama konusunda kendibaşınadır. Onu kullanmaya teşvik eden hiçbir dış etken yoktur. Kullanıyorsa bu kişisel bir karar ve eylemdir. Bireysel nedenler, kişinin, bağımlılık yapan ilaçları, otları kullanıp kullanmamaya itekleyen dış etkenlerin etkisinde kalarak karar vermesidir. Örneğin, ekonomik varsıllık ya da yoksulluk kişiyi uyuşturucu kullanmaya itebilir.

Eğitim durumu, içine yaşadığı ortam, örneğin, içkili barların çok olduğu bir çevrede yaşayan genç içki içmeye kolayla başlayacaktır. Çevresinde ilaç kullanan gençler bulunan biri tehlike altındadır. Alkolik bir baba ya da anne, çocuğu bu tür başlangıçlar için daha korumasız da kılabilir, daha dirençli de kılabilir. Bireysel nedenler ekonomik, sosyal, kültürel, çevresel nedenlerdir. Kişisel nedenlerle bireysel nedenler zaman zaman birbirinden kesin çizgilerle ayrılamayabilirler. Psikolojik yapısı zayıf olan bir genç çevresel etkilere daha açık dururken ruhsal yapısı sağlam bir genç bu tür olumsuzluklara daha dirençli olabilir, karşı çıkabilir. Ancak çevrenin kültürel, ekonomik, sosyal, kentsel, kırsal vb. koşulları da kişinin, gencin psikolojik yapısını etkileyecektir. Etkileme, etkilenme ve etkileşme karşılıklıdır.

Toplumsal nedenler coğrafi, kültürel, kozmopolit, metropolitan, eğitimsel ortamlar ile marjinal gençlik gruplarının yaşadığı ortamlar olarak düşünülebilir. Bunlar bir ülke içinde değerlendirilmesi gereken ögeler olduğu için bunlara ulusal ögeler denmelidir. Bir de bunların dışında, bir ülkeyi, hatta bir köyü de etkisi altında alan küresel konum vardır. Küresel ögeler ve küresel etkiler bir köyde bile bağımlılık oranını etkileyecek güce sahip olabilir.

İkinci coğrafi ortam, iklim olarak turizme uygun bir coğrafyadır. Turizm gelişmiştir. O turistik ortama gelen turistler uyuşturucu haplarıyla, eroinleriyle gelirler. Tatil ortamında içerler. Böyle bir ortamda farklı alkol çeşitleri de bolca tüketilir. Çevreye yayılması kolaylaşır. Bir başka örnek: Gergin bir yaşam biçimi olan bir coğrafyada uyuşturucu kullanımı gereksinim olarak kendisini gösterebilir. Kesintisiz bir gerilimin içine bulunan insanlar uyuşturucudan yardım isteyebilirler.

Kültürel ortam, kişinin kuşaklar boyunca içinde biçimlendiği kültür ve o içinde yaşadığı kültür ortamı uyuşturucu ya da benzeri bağımlılık yapan maddelere ya yakındır, ya uygundur. Yani belirli kültürler bağımlılık yapan maddelerin kullanımlarını kolaylaştırabilir, güçleştirebilir. Belirli kültürlerde belirli ritüeller ilaç ya da ot bağımlılığına zemin hazırlayabilir. Kozmopolit bir ortam. Turistik ortama benzer (ana farklı) uyuşturucu bağımlılığını kolaylaştıran bir ortamdır.

Kozmopolit çevreler dendiğinde, ulusal özelliklerin zayıfladığı, dünyanın dört bir yanından, farklı kültürlerden, farklı din ve dillerden, farklı yaşam biçimlerinde yaşayan insanların birarada yaşadığı ortamlar anlaşılır. Kozmopolit, eski Yunanca kozmos evren, polites hemşeri sözcüklerinden oluşturulmuş bir bileşik sözcüktür. Yani tüm evrenin hemşerisi, Dünyanın her tarafından gelenlerin birarada bulunduğu yer, anlamında.

Örneğin büyük bir liman kenti; Almanya’da Hamburg. Böyle bir ortamda, kalabalık ve ancak birbirlerinden farklı kültürel özellikler taşıyan birçok insanın içiçe yaşadığı ortamlarda bağımlılık yapan yasak maddelerin satımı ve kullanımı kolaylaşmaktadır. Metropolitan ortam. Eski Yunanca’da yüksek hemşehrilik ortamı. Büyükşehir. Bu da kozmopolit ortam olduğu kadar olmasa da kalabalık büyük kentleri anlatan bir kavramdır ve kentlileşmiş insanların yaşadığı bu ortamlarda yabancılaşma, yalnızlaşma değerleri yaygınlaşır. Yalnızlaşan ve çevresine yabancılaşan insanlar arasında da madde bağımlılığı ve diğer benzer bağımlılıklar daha sık görülür.

Eğitim ortamları. Gerek ortaokul, gerek lise, gerek üniversite ortamları uyuşturucu satıcılarının ticari Pazar olarak en gözde buldukları yerlerdir. Çünkü tüm araştırmalar uyuşturucu kullanmaya eğilim ya da heves yaşlarının bu yaşlar olduğunu göstermektedir. Hele öğrencilerden birkaç kişiyi ağlarına düşürebildilerse, eğitim ortamlarında yayılım hızlanabilir. Bu gerçeği bilen güvenlik güçleri, narkotik birimler okullarda ve çevrelerinde daha yoğun önlem alırlar ya da aldıkları düşünülmelidir. Marjinal gençlik grupları.

Bu tür gruplar sanayi toplumlarının daha çok aileleri varsıl gençlerinin heves ettiği uç yaşam biçimleri kültürel değerlerine uygunluk taşır. Bunlar tarihin belirli dönemlerinde gençler için çekici modeller olarak yayılan grup kültürleri ve uygulama modelleridir. Beatles tarzı yaşam biçimi, çiçek çocuklar, barışın çocukları, satanistler vb… gibi farklı adlarla farklı saplantılar içine giren gruplar içlerine girdikleri maddesel ya da maddesel olmayan bağımlılıklarıyla kendi içlerinde kendilerine de zarar vermektedirler