Kırklareli’de de sık sık karşınıza çıkabilecek bir konuya değinmek istiyorum bugün. Kültürel tercihlerin belirleniminde medya ve iletişim örüntüleri hakkında konuşmak istiyorum.

Kültürel tabakalaşma, toplumsal sınıfların ayrımını ve birey ve grupların düşen dünyalarına vurgu yapan karmaşık bir kavram olan kültür olgusu üzerinden ele alır.

Sosyoloji ve antropoloji literatüründe sıklıkla kullanılan farklı kültür tanımları, kavramın bir toplumda hem birleştirici hem çatışmacı öğeleri kapsar nitelikte olduğunu ortaya koymaktadır.

Bu farklı tanımlar arasında kavramın ön plana çıkan en önemli özelliği, birikerek büyüyen bir yapıya dikkat çekmesidir.

Bu durum, kültürün bütünsel haliyle bir yaşam biçimi, aktarılan sembolik pratiklerin tümü olması gibi bilişsel tanımlarına ek olarak, kısmen felsefe ve sanat alanındaki eğilim, beğeni ve yetkinliklere işaret eden kültürlü olma kavramına da alt yapı oluşturmaktadır.

Kavramın bu son tanımı, dolaylı olarak yüksek kültür olarak adlandırılabilecek bir kültür katmanına işaret eder.

Buradan hareketle bir sonraki adımda, bir kategori olarak yüksek kültür başlığı altında yer almayan, radyo, televizyon, dergi ve günümüzde internet gibi yazılı, işitsel ve görsel kitle iletişim araçlarınca temsil edilen, geçici ve çabuk tüketmeye elverişli bir popüler kültürün tanımı yapılabilmektedir.

Bununla beraber, kültürel tabakalaşma yalnızca yüksek kültür popüler kültür ikiliği ekseninden ilerlememektedir.

Egemen kültürün değer ve yaptırımlarına ideolojik ve siyasi muhalefet ile biçimlenen karşıt kültür; ekonomik, siyasi, etnik ya da başka bir bağlamda azınlıkta olan grupların, değer, tutum ve yaşam tarzlarını ifade etmek için kullanılan alt kültür; türdeş ve yerel bir topluluk içinde üretilen ve kuşaktan kuşağa aktarılan halk kültürü ile zaman zaman popüler kültür yerine ikame edilen aslen kitle toplumu paradigmasıyla bir arada kullanılıp geniş yığınların tüketimi için ticari kaygılarla, egemen olan bir grup tarafından dayatılan kavramları da göz önüne alarak değerlendirme yapmak gerekir.

Sayılan bu kültür çeşitleri içerikleri ve kullanımları bakımından belirli durumlarda kesişmekte ya da birbiri içine geçebilir aslında.

Söz gelimi, özellikle belirli bir müzik türünün pratiği etrafında biçimlenmiş bir müzik alt kültürü, zaman içinde, örneğin içerdiği kimlik göstergeleri popüler kültür tarafından yeniden paketlenerek kitlelere satışa sunulabilir.

Tıpkı birer özgün müzik alt türü punk ve şimdilerde moda olan Koreli grupların kendine has pazarlama stili olduğu gibi. Mesela Kırklareli’de de romanların ayrı bir kültürü vardır. Ki herkes bunun bilincindedir.

Bu noktada, özellikle daha ayrıntılı olarak arabesk kültürü incelemelerine bakacak olursak, günümüzde bu türün kendi içinde tabakalaştığını görmek de mümkündür.

Bu duruma örnek olarak rap gibi daha ziyade gençlerin ilgilendiği müzik türüne daha uygun şekilde yeniden yapılandırılmış parçaları ya da seçkinci beğenilere yakınsayacak şekilde ayarlanmış füzyon şarkıları saymak da mümkün tabii ki.

Dolayısıyla, kültürel tabakalaşma konusunu irdelemek, bilhassa kültür sosyolojisi ekseninde önemli ölçüde üst, orta ve alt sınıf ayrımlarına ayrıntılı bakış ve her biri için zevk, beğeni ve pratiklerin değerlendirilmesi anlamına gelmektedir.

Ayı zamanda, beğeni sosyolojisinin temel odaklarından biri de farklı toplumsal tabakalarla eşlenebilecek kültür ürünlerinin varlığının mümkün olup olmadığını ya da ne ölçüde mümkün olduğunu değerlendirmesi haline dönüşmüştür.

Dikkat edilmesi gereken bir başka nokta ise yüksek kültür karşısında konumlandırılan popüler kültür ürünlerinin geçtiğimiz yüzyılın ortalarından itibaren eleştirilmiş ya da sorgulanmış oluşudur.

Öte yandan orta sınıf tercihlerini çözümlemede öncelikli olarak göz önünde bulundurulması gereken önemli dönüşümler, belirgin olarak geçtiğimiz birkaç yıl boyunca postmodern düşünce ve sanayi sonrası toplumların değişen yapılarının etkisiyle ortaya çıkmıştır.

Buna göre, belirli bir habitus, başka bir ifadeyle, belirli bir eğitim, söylemsel üretim gerektiren yüksek kültür ile kitle iletişim araçlarınca geniş yığınlara sunulan popüler kültür arasındaki ikiliğin yerini daha az net sınırlarla ayrılmış parçalı kültür gruplarına bıraktığı görülmektedir.