Kırklareli’de de oldukça fazla karşılaştığımız bir sorun olan dinleme ve anlama kavramını farklı şekillerden ele alalım. Sık sık karşılaştığımız bir sorun olan karşılıklı konuşmada dikkat edilmesi gereken pek çok nokta var. Örneğin hem iyi bir dinleyici hem de iyi bir konuşmacı olmalısınız. Nasıl mı?
Dil, insanlar arasında iletişimi sağlayan bir araçtır ve işlevsel olarak gündelik hayatta sürekli kullanılmaktadır. Gündelik dilin kullanım alanlarında sözlü anlatım da önemli yer tutar. Bilginin aktarımında ve iletişimin sağlanmasında toplum hayatında sözlü anlatım etkin olarak kullanılır.
Sözlü anlatımın iyi gerçekleştirilmesi için temel dil becerisi olan konuşma ile dinlemenin iyi gerçekleştirilmesi gerekmektedir. İyi bir konuşmacı, öncelikle iyi bir dinleyicidir. Çünkü konuşan kişiyi dinlemek, onunla empati kurmayı gerektirir. Bu anlamda iyi bir dinleyici, konuşmacının yaptığı yanlışlardan kaçınmaya veya güzel davranışları yapmaya yönelecektir. Etkili konuşma, toplum içindeki saygınlığınızı ve insan ilişkilerinizi doğrudan etkilemektedir. Toplumu derinden etkileyen liderlerin veya milletlerin sesi olmayı başaran önderlerin ortak özellikleri, hitabet güçlerinin yüksek olmasıdır. Atatürk, güzel ve etkili konuşmacıların en iyi örneklerinden biridir.
İyi bir konuşmacı, konuşmasını karşısındakileri gözetecek biçimde yapan kişidir. Çünkü 2 yönlü konuşma eyleminde konuşmacıyı yönlendiren, dinleyicinin tepkileridir. Başarılı konuşmacılar, yaratmak istedikleri etki doğrultusunda dinleyicinin tepkilerini yönlendirirler. Bunu gerçekleştirmek içinse, konuşmanın doğruluk ve etkileyicilik niteliklerini seçerek, bunları bilinçli bir biçimde kullanırlar. Kime, neyi, nasıl anlatacakları konusunda hassas davranırlar. Genel olarak iyi bir konuşmacı, anlatacağı konuya hâkim olan, vurgu ve tonlamayı uygun yerlerde yapabilen, insanlara güven verici bir ses tonuyla konuşabilen, konuşurken dinleyicilerin tepkilerini önemseyen ve konuşmasını ona göre sürdüren, konuya uygun ilginç anılar veya olaylar anlatabilen, konuyu fazla dağıtmadan ifade edebilen, kendi içinde tutarlı bilgiler sunan ve son olarak diksiyon kurallarına uygun bir dille hitap eden kişidir.
Aşağıda iyi bir konuşmacının genel özellikleri sıralanmıştır:
1. Etkili konuşma yapmak, konuşmamızın amacıyla doğrudan ilgilidir. Biz konuşmamıza önem veriyorsak konuşma biçimimize de önem vermeliyiz.
2. Etkili ve güzel konuşmak aynı zamanda iyi bir iletişim kurmamızın da göstergesidir.
3. Konuşma öncesinde mutlaka, konuşacağımız konularda bir hazırlık yapmamız gerekir.
4. Başarılı bir konuşmacı olabilmenin şartlarından biri de kendimize güvenimizdir. Kendimize güvenimiz olmazsa etkili konuşmamız söz konusu olamaz. Zihin gücünün gelişmesi yazma ve konuşma sanatındaki incelikleri öğrenme zamana ve devamlı çalışmaya bağlıdır.
5. Konuşmanın belli bir belgeye ve bilgiye dayanması gerekir. İyi bir konuşmacı, hangi bilgiyi, nereden, nasıl ve hangi ölçülerde alabileceğini bilir.
6. Bir konu etrafında toplanan her bilgi ve belgeyi seçmek ve onları belli bir plân içinde vermek önemlidir. Ana plân ve yönetici fikir, bu fikirlerin birbiri ardınca sıralanışını ve aralarındaki bağlantıyı düzene koyar ve sonuca varmayı kolaylaştırır.
7. Konuşmamızı bilgi ve belge yönüyle hazır hale getirdikten sonra onu yazmalıyız. Metni hazır olduğuna inanıncaya kadar tekrar tekrar okumalıyız. Gerektiğinde ayna karşısında veya ses kayıt cihazları ile provalar yapmalıyız.
8. Konuşmaya başlarken önce konuşmacı, giyinişine dikkat etmeli, topluluk karşısına düzgün bir kıyafetle çıkmalıdır.
9. Konuşmacı konuştuğu mekânı ve dileyicileri yadırgamamalı, onları benimsemeli, hatta mekân ve kişilerin bir parçası olduğu hissini uyandırmalıdır.
10. Ses tonunu iyi ayarlamalıdır konuşmacı. Çünkü, dinleyicinin dikkatini ve ilgisini konuşmaya bağlayacak önemli bir araç da ses tonudur.
11. Konuşmada dile getirilen duygulara, ortaya konulan fikirlere göre ses, yumuşaklık, tatlılık, kuvvet, sertlik ve kesinlik kazanmalıdır. Konuşmada bunları sağlamak için vurgu önemli yer tutar. Türkçede vurgu genellikle kelimelerin son heceleri üzerindedir.
12. İyi bir konuşmacının dikkat edeceği hususlardan bir de telaffuzdur. Kelimeleri doğru telaffuz edemeyen konuşmacı topluluk önünde gülünç duruma düşer. Bu sebeple kelimelerin telaffuzunu yazı dilindeki söyleyişe göre ayarlamalıdır. Kültür dilinin benimsediği seslerle konuşmak, konuşmanın hem etkisini artırır hem de kolay dinlenilmesini sağlar.
13. Konuşmacının dikkat edeceği bir başka özellik tonlamadır; Sesin çeşitli yüksekliklerde olmasına tonlama denir. Bu, konuşmanın bir çeşit bestelenmesi anlamına gelir. Kelimeler ve cümleler tonlamalarına göre çeşitli anlam zenginliği kazanır.
14. Konuşmanın süresi iyi ayarlanmalıdır. Konuşmacı, konuşmasına başlamadan süresini ayarlamalı ve söylemek istediği her şeyi o süre içinde söylemelidir.
15. Edebiyat ve müzik gibi kendi içinde süreklilik gösteren eserlerde bitiş önemlidir. Bütün etki buradadır. İstenilen sonuç bu bölümde alınır.
Konuşmacı, bütün konuşma boyunca dile getirdiklerini, geliştirdiği fikirleri, verdiği örnekleri toplayacak ve gerilimi vurgusu, tonu inandırıcılığı yüksek bir ifade dolu, kısa bir paragrafla dinleyiciye tekrarlayacaktır.
16. Konuşmacı sorulan sorulara içtenlikle ve açıklıkla cevaplamalıdır.
17. Konuşma sırasında, konu ile ilgisi olmayan sözler söylemek, anlamsız kelimeler kullanmak, yersiz davranış ve jest ve mimikler yapmak yanlış olur.
18. Konuşmaya başlamadan önce konuşmacı metne iyi hazırlanmalıdır.
19. Konuşmada, dinleyicileri rahatsız edecek şekilde genel anlayışa aykırı argo, kaba ve çirkin ifadelere yer vermemelidir.