Kırklareli’de yaptığım saha muhabirliği esnasında gerçekleştirdiğim röportajlarda hem samimi olmaya hem de dikkat edilmesi gereken kurallar çevresinde hareket etmeye çalışıyorum. Dünkü yazımı noktalanırken telefon aracılığı ile yapılan röportajlardan ve sokak röportajlarından bahsetmişim.

Portre, cesaret isteyen bir röportaj türü

Portre olarak nitelenen röportaj çeşidi cesaret isteyen bir türdür. Portreler, görüşülen kimsen ilgili önemli ipuçları edindiğiniz yazılardır.

Bu alanda başarılı isimlere Yıldırım Türker ve Alper Görmüş örnek verilebilir. Ayrıca konu-haber odaklı röportaj çeşitleri de vardır.

Yeni bir söyleşide yeni bakış açısı beklenir Söyleşi öncesinde hazırlık yapmak çok önemli. Bu ayrıca söyleşi yapılan kişiyle arada bir güven de oluşturur.

Ünlü kişilerle daha önceden de söyleşiler yapılmış olabilir. Yeni bir söyleşi yaparken yeni bakış açısı yaratmak, bilinen şeylerin tekrarından uzak durmak gerekir.

Söyleşide gazeteci yanıtlarını kendisinin bildiği soruları sorulabilir, çünkü okuyucu cevabı bilmiyor olabilir. Söyleşide fikri takip etmek önemlidir.

Söyleşi yaptığınız kişiyi iyi dinlemeniz gerekir.

Aynı zamanda kişinin söylediklerine kendinizi açık tutmalısınız.

Doğru soruların üzerine giderseniz çok daha farklı bilgiler edinebilirsiniz. Notların ve soru listesinin esiri olmamalısınız. Sorulara bağlı kalarak hem kendinizi hem de karşınızdaki kişiyi gerebilirsiniz.

Söyleşide soru sorma şekli de çok önemlidir. Özellikle kişisel sorularda dikkatli bir üslup kullanmak gerekir.

Söyleşi yapılan mekana zamanında gitmek önemlidir.

Eğer söyleşi yapılacak kişinin hoşuna gitmeyecek sorular sorulacaksa, bu kişi söyleşi öncesinde sizi bekleterek psikolojik üstünlük kurmaya çalışabilir.

Ekranda söyleşi yaparken giyim tarzınız önemlidir.

Profesyonel, sade bir giyim tarzı odak olmamanızı sağlar.

Söyleşide hiyerarşi kurmamalı

Söyleşide “sayın paşam”, “bakanım” gibi hitaplar kullanılması, muhabirin en baştan karşı tarafa göre kendini birkaç basamak aşağıda konumlandırması anlamına gelir.

Oysa söyleşiyi yapan kişinin kamu adına sorgulayıcı olması gerekmektedir. Söyleşide gazeteci söyleşinin rotasını elinde tutmalıdır.

Türkiye'deki gazetecilik tarzında genellikle kamu görevlilerinin insanların gözünde yüceltilmesi gibi bir tutum var; bu tavır da karşı tarafa “Buyur istediğin gibi konuş” mesajı veriyor.

Söyleşilerde gazetecinin sözcükleri seçimi de önemlidir. Herkesin bir fikri, ideolojisi olabilir.

Ama yargılayıcı ve etkileyici olmamalıdır. Söyleşinin sonunda muhataba "sizin eklemek istediğiniz bir şey var mı?” diye sorarak söyleşi yapılan kişiye, atlanmış olabilecek bir konuyu anlatma fırsatı vermek yerinde olur.