Kırklareli Tabip Odası (KTO) Yönetim Kurulu, Kırklareli Eğitim ve Araştırma Hastanesi ziyaretçi girişi önünde basın açıklaması düzenledi. KTO Başkanı Dr. Taner Pehlivan, AK Parti Milletvekili Ahmet Gökhan Sarıçam'ın 10 Şubat 2025 tarihinde Pınarhisar ilçesinde gerçekleştirdiği 5 hekimli Aile Sağlığı Merkezi temel atma törenindeki sağlık emekçileriyle ilgili ifadelerini protesto ettiklerini belirtti.
Dr. Taner Pehlivan, yaptığı basın açıklamasında şu ifadeleri kullandı: “Bugün burada AKP milletvekili Ahmet Gökhan Sarıçam’ın 10 Şubat 2025 tarihinde Pınarhisar İlçemizde 5 Hekimli ASM temel atma töreninde yaptığı konuşmada sağlık emekçileri ile ilgili sarf ettiği talihsiz sözleri protesto etmek için toplanmış bulunuyoruz.
Ne demişti sayın vekil?
Memnuniyetsizlik varsa ben şunu da yaparım; Vatandaşa gidin sağlık personelinin gırtlağına yapışın. “ Ben üzerime düşeni devlet olarak yaptım hizmeti vermeyen onlar” diye de kışkırtırım.
Her ne kadar sosyal medyada yayılan daha kısa videonun devamında sayın vekil espri yaptığını söylese de halkı sağlık çalışanlarına karşı kışkırtabilecek ve yanlış yönlendirebilecek böyle bir esprinin sağlık çalışanları tarafından kabul edilmesi mümkün değildir. Hele bir siyasetçiye bu söylem hiç yakışmamıştır.
Her gün onlarca sağlık çalışanının şiddete uğradığı bir ortamda sağlık emekçilerinin şaka kaldıracak hali de kalmamıştır, ne yazık ki.
Konuşmanın tümüne bakıldığında, özet olarak biz binaları yaptık, alet-edevat-makineleri aldık, bundan sonra çıkan sorunların sorumlusu sağlık çalışanlarıdır gibi bir anlam çıkıyor. Ülkeyi yönetenler bir kez daha sorumluluk almaktan kaçınıyor. Bir de itirafta bulunuyorlar aslında, evet binalar makineler, aletler tek başına sağlık hizmeti veremiyor, iyi bir organizasyona ve uyumlu çalışan ekiplere ihtiyaç duyuyor.
Sağlık çalışanları en zor koşullarda, pandemide, doğal afetlerde ve bugün acillerde 1-2-3. basamakta 7 gün 24 saat fedakarca nasıl çalışılacağını herkese gösterdi, hatta hakkınız ödenmez dendi ve ödenmedi de.
Sağlıkta dönüşüm programı sonrası her gün daha da çatırdamaya başlayan sağlık sisteminin gerçek bir restorasyona ihtiyacı var. Bizler başka bir sağlık sisteminin mümkün olduğuna inanıyoruz. Kulaklarınızı biraz da sağlık çalışanlarına açın. Şiddeti sadece sizin açıklamalarınız gibi açıklamalar körüklemiyor. Acillerde yaşanan yoğunluk, 1.Basamak hizmetlerinin neredeyse tıkanma noktasına gelmesi, uzayan muayene-tetkik-ameliyat randevuları da şiddeti körüklüyor. Sağlık emekçileri artık, şiddetsiz bir ortamda hak ettiği saygıyı görmek istiyor.
Sayın vekile bir şeyi daha hatırlatmak isteriz ki, sağlık sistemini biz sağlık çalışanları yönetmiyor, kararları biz vermiyoruz. Ayrıca sözünü ettiğiniz fiziksel koşullar, makine-alet- donanım sorunları da tam olarak çözülememiştir.
Bu hastanenin yerini biz seçmedik mesela; planını bize sormadılar, kaç yatak olacağını da. Sonra bir sabah geldik tabelamız değişmiş, Eğitim- Araştırma Hastanesi olmuşuz, tabelalardan öğrendik. Doğru düzgün bir otoparkımız yok, hastane yapılırken depo planlanmamış, sarf malzemeleri koridorlarda, bodrumda yığılı duruyor, yıllardır bilgi işlem sistemimiz bir gün çalışsa ertesi günü ya yavaştır ya da çalışmaz.
Üniversite ile afiliye olduk, kadroya her gün yeni öğretim üyeleri katılıyor ama yeterli poliklinik yok, sadece 6 ameliyathanemiz var ve yetişmiyor. İyi planlanmadığı için servis yatakları da şimdiden yetersiz. Daha yeni yapılmış bir binaya ek- bina planlıyorsunuz, bir sürü zorluğu olacak. Ayrıca yeni bir Üniversite Hastanesi yapacaksınız.
Bunların hiçbirini sağlık çalışanlarına, meslek örgütlerine, sendikalarına sormadınız. Bunların tümünü planlayan siyasi iktidar tüm olumsuzlukları sağlık emekçilerinin sırtına yükleyiveriyor. Bunu kabul etmemiz mümkün değildir.
Sağlık çalışanları sizin göstermediğiniz saygıyı fazlasıyla hak ediyor sayın vekil. Bunu zor zamanlarda zaten az olan sayıları ve ağır çalışma koşullarında ispat ettiler. Sizin inşa ettiğiniz bu sistemde dahi Kırklareli halkı bizlere gereken değeri vermiş ve saygı göstermiştir.
Siyasi iktidarların bina yapmakla övünmesi de bizim ülkemize özgü bir durum sanırım. Bizim ülkemizde, vergiyi zaten yoksullar ve orta sınıf öder; yani bizim vergilerimizle bize caka satmanızın bir siyasi argüman olarak artık kullanılmaması gerektiğini düşünüyoruz.
Sonuç olarak aksayan, kronik sorunları olan sağlık sistemimizde “ sağlıkta şiddet” olgusunu arttırabilecek, halkı kışkırtan her türlü söylemden başta siyasiler olmak üzere herkesin kaçınması gerekiyor.
Sağlık sistemindeki sorunların çözümünde de siyasi iktidarın, meslek örgütleri, sendikaları ve diğer STÖ’nin düşüncelerine kulak vermesi en doğru yol olacaktır.”
Haber: Furkan Konu