Modern futbol anlayışında hakim olan sprint ve koşunun öneminin bilinmesine rağmen arasındaki farkın henüz bilinmediğine dikkat çekti. “Sprint koşu, sporcuların belli bir mesafeyi maksimum efor ve olabildiğince yüksek hızlar ile tamamlamaya çalıştıkları kısa mesafeli bir koşu türüdür.

Pist ve saha disiplininin önemli bir parçası olan sprint koşu; güç, çeviklik, atletizm ve hız gibi unsurların kusursuz uyumu ile gerçekleştirilir.” sözleriyle sprint kavramını açıklayan yorumcu Işık, sprint ve koşu arasındaki farklı şöyle anlattı:

“En temel spor hareketleri arasında bulunan koşu, aynı zamanda kas hücrelerini etkili bir şekilde çalıştıran kardiyovasküler bir egzersiz biçimidir. Normal koşu ya da tempolu koşu olarak bilinen antrenmanlarda genellikle daha ağır nefes alınabilen bir tempoda çalışılır. Sprint koşularda ise kas hücrelerine yakıt sağlayabilmek için oksijen yerine daha çok glikojen kullanılır.

Glikojen birikmesi, hızlı bir şekilde yorgunluk hissine neden olur ve artan laktik asit, kaslarınızda gerilme ya da yanma hissine yol açar. Bu nedenle uzun mesafeli veya devamlı koşularda sprint yapılamaz. 5 bin ve 10 bin metre gibi yarı maraton ya da tam maraton mesafelerinde koşabilmek için oksijen tüketimini sağlayacak şekilde nefes kontrolüne kavuşmak ve enerjiyi mesafeye uygun olarak paylaştırmak gerekir.

Profesyonel düzeyde yarışan sprinter’ler için her salise çok değerlidir. Çıkış esnasında hata yapmadan start alabilmek ve yarış ilerledikçe momentumu sürekli artırarak ilerleyebilmek, sprint koşuların temel dinamikleri içinde gösterilebilir. Özellikle 100 metre gibi kısa koşularda en optimum kuvvetin üretilebilmesi, sabit platform üzerinden en iyi zamanlama ile çıkış yapılabilmesi ve hızlandıkça vücudun yataydan dikey konuma taşınabilmesi başarılı dereceler elde edebilmek açısından kritik bir öneme sahiptir.

Sprint koşu antrenman programları, düz ya da maraton koşu antrenman programlarından tamamen farklıdır. Kısa mesafe aralıklı koşu antrenmanlarında karın, kalça ve baldır kaslarını güçlendirerek patlayıcı güç olarak bilinen momentumu yakalamak için çalışılır. Çıkış hareketi, vücut pozisyonu, ara ve son hızlanma gibi hususlar, sporcu ve antrenör arasında detaylandırılır. Sporcuların fiziksel sınırlarını zorladıkları kısa mesafeli koşuların belli bir bölümünde oksijensiz solunum da gerçekleştirilir; ancak, deneyimli sprinter’lerin büyük bir çoğunluğu, sadece resmi müsabakalarda enerjilerinin tamamını kullanırlar. Sprint koşular için sadece profesyonel bir sporcu olmanız gerekmez. İnterval koşu olarak bilinen kısa mesafe aralıklı koşu programlarını kardiyo egzersizlerinizin içine de ekleyebilirsiniz. Kısa mesafe aralıklı koşu, rutin koşu ritminizi belli aralıklarla en yüksek tempoya taşımanızı ve ardından tekrar normal koşu ritminde dinlenebilmenizi sağlayan oldukça faydalı bir antrenmandır. Metabolizma hızını yükselten ve spordan sonra da yağ yakımına olanak tanıyan sprint koşular sayesinde hem zamandan tasarruf edebilirsiniz hem de kısa bir süre içinde mükemmel bir forma kavuşabilirsiniz.”

Editör: Özgen URAL