14 Mart Tıp Bayramı dolayısıyla Kırklareli Özgürlük ve Demokrasi Meydanı’ndaki Atatürk Anıtı önünde toplanan Kırklareli Tabip Odası üyesi doktorlar düzenlenen törenle Atatürk Anıtı’na çelenk sundu. Oda’nın Kırklareli Şubesi kurucularından Dr. Naci Ardalı ve Dr. Erol Ertürk’ün de katıldığı törende Kırklareli Tabip Odası Başkanı Dr. Atilla Ergenekon bir açıklama yaparak Tabipler Odası olarak taleplerini sıraladı.
Geçen yıl yaşanan depremi hatırlattıktan sonra, ülkenin yönetilemeyen bir ekonomik krizin içerisinde olduğunu, pandeminin etkilerinin halen sürdüğünü ifade eden Ergenekon, yoksulluğun daha da derinleştiğini, demokrasi, hukuk, insan hakları ve ifade özgürlüğünün her geçen gün ağır darbeler aldığını savundu. “Peki biz hekimler; yok sayıldığımız, tüketim nesnesine dönüştürülen sağlığın araçları olarak tepe tepe kullanıldığımız, ölümüne çalıştırıldığımız, emeğimizin değersizleştirildiği koşullarda neler yapabiliriz, bu zorlukların üstesinden birlikte gelebilir miyiz?” diye soran Ergenekon, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’ya çalışanların özlük hakları konusunda verdiği sözleri bir kez daha hatırlatmak istediklerini söyledi.
Ergenekon, “Halk sağlığına zararlı ne varsa torbaya atıp çıkarıverdikleri bir kanunla, sağlık emekçilerini de köleleştiren bir düzeni yerleşik hale getirme çabaları hız kesmezken, Türk Tabipleri Birliği olarak son yıllarda hazırladığımız sağlıkta şiddet, çalışma koşullarının iyileştirilmesi, fiili hizmet süresi zammı, öğrencilerin özlük hakları düzenlemeleri, tüm ücretlerin emekliliğe yansıması, 7600 ek gösterge, emekli sandığı, SSK ve Bağ-Kur emeklilerinin aylıklarında iyileştirme yapılması gibi kanun tekliflerini ısrarla Meclis’teki partilere sunduk ancak ne yazık ki Meclis’te gündeme dahi alınmadı. Elbette bu torbanın içinde bütün toplumun sağlık hakkını yok sayan ve bizleri aba altından artık çıkardıkları sopalarla tehdit eden tüm maddelerin Anayasa Mahkemesi’ne götürülmesi için de elimizden geleni yaptık” dedi.
Kırklareli Tabip Odası Başkanı Dr. Atilla Ergenekon, açıklamasının devamında 14 maddelik taleplerini şöyle sıraladı;
“1- TTB’nin sağlıkta şiddet yasa teklifi, şiddetsiz, güvenli çalışma ortamları için mekânsal önlem önerileri kabul edilmelidir. Güvenli çalışma ortamlarının sağlanması idarecilerin sorumluluğundadır. Şiddet olaylarında idarecilerin sorumluluğu öncelikli olarak dikkate alınmalıdır.
2- Hekimlerin/sağlık emekçilerinin dinlenme koşulları, sağlık hizmetinde hataya sevk etmeyecek şekilde yeniden düzenlenmelidir. Doktor dinlenme odaları, emzirme odaları, kreş her sağlık kurumunda yeterli sayıda sağlanmalıdır. Nöbet ertesi izin, idarecilerin insafına bırakılmamalıdır.
3- Pandemilerde, pandemiye yol açan hastalık, sağlık emekçileri için illiyet bağı aranmadan meslek hastalığı kabul edilmelidir.
4- Sağlık emekçileri için fiili hizmet süresi zammı 120 gün olmalıdır.
5- Hekimlerde ek gösterge üst sınırı 7600’e yükseltilmelidir.
6- Tüm sağlık emekçilerine hakları olan, hiçbir koşuldan negatif etkilenmeyen, emekliliğe yansıyan, gerçek enflasyona uygun, insanca yaşayabilecekleri tek kalem maaş verilmelidir.
7- Emekli sandığı, SSK, Bağ-Kur emekli aylıkları arasındaki uçurum giderilmeli, tüm emekli hekim aylıkları yoksulluk sınırının üzerine çıkarılmalı, tüm hekimler emeklerinin hakkı ölçüsünde emekli ikramiyesi alabilmelidir.
8- Vergide adalet istiyoruz! Vergi dilimi üst sınırı %15 olmalıdır.
9- Muayene süreleri, bilimsel ve nitelikli sağlık hizmeti gözetilerek düzenlenmelidir.
10- Acil servislerde yeşil alan kaldırılmalı, poliklinik hizmeti verilmemelidir.
11- Sağlık ortamına dair düzenlemeler, TTB ve ilgili sağlık emek-meslek örgütlerinin görüşleriyle yapılmalıdır.
12- Atamalar bilimsel ölçütlere ve liyakate dayalı olmalıdır.
13- Tıp fakültesi ve tıpta uzmanlık eğitimi kontenjanları, eğitimin niteliği gözetilerek azaltılmalıdır.
14- Koruyucu sağlık sisteminin öncelendiği, güçlü ve bölge tabanlı birinci basamak, basamaklandırılmış ve parasız bir sağlık sistemi inşa edilmelidir.”
Haber: H. Murat Taner