Türkiye Sağlık ve Sosyal Hizmet İşçileri Sendikası Kırklareli İl Başkanı Bahadır Arslan, yaptığı açıklamada sarı sendikacılığa karşı sert eleştirilerde bulundu ve işçilerin haklarını savunmayan sendikalara mahkum olmadığını belirtti. Arslan, işçilerin kendi öz iradeleriyle sendikalarını değiştirme zorunluluğunun altını çizdi.
Başkan Arslan, yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı;
‘’Sarı sendikacılık mı? Sınıf sendikacılığı mı? Sendika demek işçi demektir.
İşçiler haklarını savunmayan sendikalara mahkûm değildir.
İşçiler, üyesi oldukları sendikanın haklarını savunmadığını biliyor bunun için mücadele alanı yaratıp sendikasının sendikal anlayışını değiştiremiyorlarsa, kendi öz iradesiyle sendikasını değiştirir. Değiştirmek te zorundadırlar.
Yoksa, Anayasal sendika hakkı sarı sendikacılar tarafından sadece işverenler için kullanılır.
İşçilerin üyesi oldukları sendikada söz hakkı yoksa, işyeri temsilcisini işçi kendi seçmiyor, işverenle beraber belirlenen kişiler işçi temsilcisi olarak atanıyorsa, sendika yöneticileri ve işverenler işçiler üzerinde baskı kurmaya başlamışsa orada o sendikanın üyesi olmanın bir anlamı yoktur. Ve de o işyerinde artık bir sendikanın da varlığından bahsedilmemelidir.
Sendika, işçinin sorunları yerine aidat yatmış mı, yatmamış mı ona bakıyorsa, aidatı işçiden alıp işverenin hakkını savunuyorsa, işçilerin yaşadığı sorunlar karşısında kulaklarını tıkıyorsa sendika, sendika olmaktan çoktan çıkmış demektir.
Sendika yöneticileri işçi gibi yaşamıyor, işçiden aldıkları aidatlar sayesinde aldıkları ücret işçinin aldığı ücretin 5-10 katıysa düşünecek bir şey kalmamıştır. Çünkü o ücretleri alan o sendikacı işçiyi düşünmez.
Her dönem bir sonraki sözleşme daha iyi olacak sözleriyle işçileri oyalıyorsa, sendikayı eleştireni işiyle, ekmeği ile tehdit ediliyorsa, toplu iş sözleşme görüşmelerinde işçi yoksa, işçinin toplu iş sözleşmesini kendisinin yapacağı sendikayı bulma zamanı çoktan gelmiştir.
Toplu iş sözleşmesi bittikten sonra değil toplu iş sözleşmesi olmadan işçi harekete geçmelidir.
Elbette ki bu süreçler de sarı sendikalar, işçilerin arayışlarına engel olmaya çalışacaklardır. Sarı sendikal anlayış işçilerden maddi manevi aldıkları gücü işçilere karşı kullanacaklardır. İşçilerin gitmek istediği sendikalara yalanlar, iftiralar atacaklardır.
Kendilerinin işçilere ihanetini değil ortaya attıkları yalan ve iftiraların tartışılmasını ve
işçiyi işçi ile karşı karşıya getirmek isteyeceklerdir. Ve aylarca, yıllarca uğramadıkları işyerlerinde çıkmayacak, işçilere çanak, çömlek, powerbank dağıtarak şirinlikler yapmayı unutmayacaklardır.
Hiçbir şey yapamayacaklarını anlayınca o çok değerli, güçlü sendikacılar bir nevi o güne kadar yaptıkları satışı kabul edecek "son bir şans verin" diyerek işçilere yalvaracaklardır.
Onlar ne yaparlarsa yapsınlar, işçiler gelecekleri için sarı sendikal anlayıştan, sarı sendikacılardan kurtulmalıdır.
Örgütlü işçinin iradesinin önünde hiçbir güç duramaz.
Değişim zor değildir.
Değişim şarttır.
Değişim sınıf sendikacılığından yanadır.’’
Haber: H. Murat Taner