Edinilen bilgilere göre, Kıymet Şahin, 2006 yılında Adıyaman'ın Kahta ilçesinden Malatya İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesine gitti ve burada Kader Şahin isimli kız çocuğunu dünyaya getirdi. İddiaya göre, anne doğumdan 1,5 gün sonra taburcu edilerek Adıyaman'a gönderilirken bebek ise burada kuvöze alındı. Adıyaman'a geldikten sonra şeker rahatsızlığından dolayı fenalaştığını ve bundan dolayı yaklaşık 1 hafta Adıyaman'da tedavi gördüğünü belirten Kıymet Şahin, 39 gün sonra Malatya İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesinden arandıklarını ve bebeğin ölüm haberini aldıklarını söyledi. Ölüm haberinden bir gün sonra Malatya'ya gittiklerinde bebeklerinin kendilerinden habersiz bir şekilde toprağa verildiğini iddia eden anne Kıymet Şahin, defalarca DNA testi için başvuruda bulunduklarını ama başvuruların sürekli reddedildiğini söyledi.
"DNA testi için ilgili kurumlara ve makamlara başvuru yapmama rağmen bütün başvurularıma ret cevabı veriliyor"
Çocuğunun ölmediğine ve yaşadığına inandığını vurgulayan anne Kıymet Şahin, “Şekerim biraz yükselmişti diye beni Malatya'ya sevk etmişlerdi. Benim doğumunun orada gerçekleşti ve çocuk hasta diye kuvöze konuldu. Doğumdan 1,5 gün sonra bizi apar topar Adıyaman'a gönderdiler. Hastaydım narkoz etkisindeydim, geldim Adıyaman'a. Burada bir hafta tedavi gördüm, 39 gün sonra haber geldi, dediler 'başınız sağ olsun, bebeğiniz ölmüştür.' Biz gittiğimizde de bebek yoktu, defnedilmişti. Artık yapacak bir şey yok dedik. Okuma yazmam yok, cahil biriydim, sorgulamadım, çocuğumu kaybetmenin acısını içime gömdüm. Ben çocuğumu kaybettikten 7 yıl sonra okuldan aradılar, dediler ki 'neden çocuğu okula göndermiyorsun', bebeğimin öldüğünü söyledim. 2006 yılında bebeği doğduktan birkaç gün hemen sonra bebeğin kimliğini çıkartmıştık, 39 gün sonra ölünce de o acıyla o durumlardan dolayı bebeğin öldüğünü de nüfusa giderek kayıtlardan düşürmemiştik. Okuldan gelen telefon aramasından sonra nüfus müdürlüğüne gittim ölüm, raporlarını aldım. Ama ben bebeğimin öldüğüne inanmıyorum. Her gece rüyalarıma giriyor, ‘Anne ben ölmedim, yaşıyorum' diyor. Ben defalarca DNA testi için ilgili kurumlara ve makamlara başvuru yapmama rağmen bütün başvurularıma ret cevabı veriliyor. Ben mezarın açılmasını ve DNA testinin yapılmasını istiyorum. Bu acılarıma artık son verilmesini istiyorum” diye konuştu.