10 yaşında Sakarya'da bulunan oto lastikçi dükkanına giderken dayısının kendisine ‘okulu bitir, diplomanı al bu arabadan sana alacağım' sözünü verdiği Mahmut Çınar 50 yaşında diplomasını aldı. Kendi kullandığı aracı bulan ve satın alan dayı da 40 yıl önce verdiği sözü tuttu, otomobili yeğenine hediye etti. Mutluluğu adeta gözlerinden okunan Çınar, “40 yıl önce verilen söz bugün yerine geldi. Bu olay beni çok duygulandırdı. 40 yıl önce verilen söz bugün yerine geldi. Bu olay beni tabi çok duygulandırdı” dedi.
İstanbul'da ikamet eden Mahmut Çınar (50), çocukluk yaşlarında Sakarya'da bulunan dayısının oto lastikçi dükkanına gidip geliyordu. ‘Büyüyünce ne olacaksın' diye sorulan sorulara dayısının da aracına özenerek tamirci veya lastikçi olacağı cevabını veren Çınar'ı okula teşvik etmek için dayısı Hayrettin Div bir söz verdi. ‘Sen oku diplomalarını al, biz sana bu arabadan alacağız' diye verilen söz 40 yıl sonra yerine geldi. Çocukken yapmak istediği işin peşinden giden ve İstanbul'da lastikçi dükkanı açan Çınar, Meslek Lisesi'ne kaydoldu. Önce kalfalık belgesini daha sonra ustalık belgesini ve ardından ise usta eğitici belgesini aldı. Diplomaları dayısına getiren Çınar'a, dayısı 40 yıl önce kendi kullandığı otomobili bularak hediye aldı. Mutluluğu adeta gözlerinden okunan Mahmut Çınar, otomobilin kendisine çocukluğunda yaşadığı güzel hâtıraları hatırlattığını dile getirdi. Ayrıca Çınar, çocukken yapmak istediği işin peşinden giderek İstanbul'da bir lastikçi dükkanı açtı.
“Okumaya ikna etmek için araba alacakları sözünü veriyorlardı”
Olayın hikayesini anlatan Mahmut Çınar, “Ben 10-11 yaşlarındayken İstanbul'dan, Sakarya'ya dayımları ziyarete geliyordum. Benim rahmetli babam da oto tamircisiydi. Dayımlarda burada oto lastikçiydi. O yıllarda bana ‘büyüyünce ne olacaksın' diye sorduklarında tamirci veya lastikçi olacağım diye cevap veriyordum. Neden diye soruyorlardı, dayımda bu arabadan vardı o zaman ben de o bu arabadan alacağım diyordum. Dayımlar da sağ olsun o zamanlar beni okumaya teşvik etmek için ‘sen oku diplomalarını al, biz sana bu arabadan alacağız' diye söz veriyorlardı. Beni okumaya ikna etmek için” dedi.
“Diplomaları aldıktan sonra dayıma sözünü hatırlattım”
Çınar, “Tabii yıllar geçti, ben o dönemde okulda okulu bıraktım ve iş hayatına açıldım. Bundan yaklaşık 4 yıl önce dayımla beraber seyahat ederken aynı bu model bir araba gördük ve dayıma ‘hatırlıyor musun bu arabadan sözüm vardı bana' dedim. O da bana, ‘sen diplomanı aldın mı sanki' diye takıldı ve gülüştük. Daha sonrasında ben Sakarya'dan, İstanbul'a döner dönmez hemen orada Meslek Lisesi'ne gidip kaydımı oluşturdum. Önce kalfalık belgesini, bir yıl sonra ustalık belgesini ve 2024'ün dördüncü ayında da usta eğitici belgesini aldım. Belgelerimin fotoğraflarını çekerek dayıma gönderdim. ‘Dayı ben diplomaları aldım, sıra sende ben sözümü tuttum' diye takıldım ona. O da sağ olsun Sakarya'da kendi kullandığı arabayı bulmuş. Yaklaşık 15 yıldır bu aracı garajından çıkarmayan Mümtas ağabeyimiz de sağ olsun olayı duyunca aracı sattı. Her ne kadar satmış olsa da hediye etmiş sayıyorum, dayım da bana bu aracı hediye etti” diye konuştu.
“Bu olay beni çok duygulandırdı”
40 yıl önce verilen sözün bugüne yerine geldiğini ifade eden Mahmut Çınar, “Ben bu arabanın hayalini kurarken 10-11 yaşlarındaydım, şu an 50 yaşındayım. Yani 40 yıl önce verilen söz bugün yerine geldi. Bu olay beni çok duygulandırdı. Benim kendi aracım var ama böyle bir klasik araç beni 10 yaşıma götürecek. O anki hâtıraları bana hatırlatan bir araba. Nostaljik, klasik araba merakım var ve bir de benim için özel hâtıraları var. Çocukluk yıllarımda birçok akrabamızın düğün arabasıydı, hâtıralar biriktirdik. İnşallah bu araçla birlikte çocukluğumdaki o güzel günleri tekrardan yaşayacağım” şeklinde konuştu.
“Özenle kullandığı bu aracı bir hatır için bize verdi”
Mahmut Çınar'ın dayısının oğlu Bilal Div ise, “Mahmut ağabeyimin hayali olan arabayı biliyorum, çocukluğundan beri bana anlatıyordu. Birçok akraba olarak Mahmut ağabeyimizin bu hayalinden haberimiz var. Tabi bugüne nasip oldu. Benim bacanağım Mümtas Akgül'ün 1974 model aracı, halamın oğlu Mahmut ağabeyimin hayallerini süsleyen araç. Bu araç için uzun zamandır Mümtas ağabeyimle görüşüyordum, sağ olsun onun hakkını ödeyemem beni kırmadı ve garajda sakladığı sadece güneşli Pazar günlerinde çıkarıp özenle kullandığı bu aracı bir hatır için bize veriyor” ifadelerini kullandı.
“Müjdeli haberi verdiğimde inanamadı, çok mutlu oldu”
Otomobilin alındığı haberini kuzeni Mahmut'a verdiğinde yaşadığı mutluluğu dile getiren Div, “Bu müjdeli haberi vermek için İstanbul'a Mahmut ağabeyimin yanına gittim. İlk duyduğunda oturduğu yerden bir kalkışı vardı, inanamadı. Dönüyor dolaşıyor tekrar gelip sarılıyor, öpüyor. İnanamadı gerçek olduğuna ve Mümtas ağabeyimi görüntülü aramak durumunda kaldım. Gerçekten çok istiyordu bu arabayı ve çok mutlu oldu” dedi.
“Konuyu duyunca hatır için verdim bu otomobili”
Otomobili satan Mümtas Akgül'de, “Bu araç yaklaşık 15 senedir bende. Ankara'dan bir arkadaşım vasıtası ile onun da bir arkadaşından yine 15 sene parkta yatan bu aracı aldım. Sadece kendim hafta sonları hava iyi olduğu zaman aracımı dışarıya çıkarıyordum. Bilal kardeşim benim bacanağım. Ve kendisi bana konuyu anlattı, bu aracın küçüklüğünden beri hayali olduğunu söyledi. Uzun zamandan beri bunun muhabbetini yapıyorduk ve bugüne nasip oldu. Benim gençliğimde babamda da aynı araba aynı renkten vardı Allah bana nasip etti ve şimdi de Mahmut'a hayırlı uğurlu olsun. Hatır için verdim bu aracı” diye konuştu.