Basından okuduğumuz kadarıyla Venezuela’dan sıfır gümrük vergisi ile peynir ithal edilecekmiş.

Süt’ün en fazla tüketildiği şekli yoğurt, peynir, peynirin yüzlerce çeşidinin üretildiği ve ana yurdu olan kutsal ülkem.

Hayvancılığın olmazsa olmazı süt üretim! manda sütü, inek sütü, keçi sütü ve koyun sütü üreticinin en büyük gelir kalemlerinden.

Şu andaki maliyet hesaplarıyla bile kurtarmayan ama aylık gelir uğruna katlanılan eziyet.

Hükümetin yapmış olduğu bu uygulamaya karşı tarımcısından, hayvancısına, küçük ve orta ölçekli süt ürünleri üreticilerinden, tüm sivil toplum kuruluşlarına, sektörün tepkileri nedir? Hele üreticilerin kurmuş olduğu sivil toplum kuruluşlarının tepkileri nelerdir? Örneğin ziraat odaları, süt üreticileri birlikleri, damızlık sığır üreticileri birlikleri, et üreticileri birlikleri hatta tüketiciler bunların tepkileri ne olmuştur?

Maalesef susmak üst kuruluşlardan birkaç fısıltı gibi etkisiz sözde tepki.

Hele bizim ilimiz için peynir diyarı hani Belediyenin tepkisi, hani siyasi partilerden CHP’nin tepkisi, hani AKP’nin tepkisi, hani İl genel meclisinin tepkisi.

Hangi sivil toplum kuruluşu üreticilerle birlikte itiraz ve tepki için imza kampanyaları açmış, basın açıklamaları yapmıştır. Hepsi kulaklarının üzerlerine yatmışlar bize buradan ne fayda gelir ve bize zararı dokunur mu hesabı yapmaktadırlar.

Bildiğiniz gibi ey üreticiler ve tüketiciler hatta ilimizde ticaretle ve esnaflıkla uğraşanlar süt üretimi bittiği zaman sizler de biteceksiniz. Kime nasıl mallarınızı satacaksınız? Geliri olmayan vatandaşların harcamalarından mı?

Süt üretimi şu an bile maliyet açısından kurtarmıyor fiyatlar peynir ucuz diye fabrikalar tarafından daha da düşürülürse süt üretimi yapan üreticiler neden sektörde uğraşsınlar ve daha fazla borçlansınlar zaten zorunluluktan süt inekleri sürekli kesime gidiyor bu durum daha da hızlanacak. Sanal olarak ucuzlayan fiyatlar yokluktan fırlayacaktır.  O zaman sütü nereden bulacaksınız ve hangi peyniri imal edeceksiniz.

Ey peynir diyarı güzel şehrim hadi herkes elini taşın altına koymaya, tepkimizi göstermeye ve bu haksız uygulamadan yönetimi vaz geçirmek için çalışmaya.

Tüm sivil toplum kuruluşları ve üretici birlikleri, üyeleri bilgilendirip kutsal devletimize durumu ve durumumuzu arz edecek birer dilekçecik yazıp kişisel olarak yollama zamanı gelmedi mi? Bu durumda bile üreticilere önderlik yapıp onları organize edip tek ses tek yürek olarak ekmeklerini koruma çalışmalarında yardımcı olma zamanı değil mi?

Haydi hep beraber ekmeğimizi korumaya. Bu kutsal uğraşta tüm üreticiler, tüm küçük ve orta ölçekli sanayiciler hatta büyük sanayiciler, tüm sivil toplum kuruluşlar, tüm üretici birlikleri, tüm il ve ilçe belediyeleri, ilimizde bulunan iktidar olsun muhalif et osun tüm siyasi parti teşkilatları üreticiler ve üretime sahip çıkmak için ellerinden geleni yapmaya ve ekmeğimizi kurtarmaya.

NOT: Fransa’da 2013 yılında “peynir ayaklanması” oldu, Avrupa’nın en büyük peynir üreticisi Lactalis ile Isıgny Sainte-Mere, Camembert peynirini geleneksel yöntem olan çiğ sütten değil pastörize sütten yapacaklarını açıkladı. Deyim yerindeyse Fransa ayağa kalktı Lactalis ve yandaşlarının satışları hızla düşünce kararlarından dönmek zorunda kaldılar.(1)

  1. Soner Yalçın’ın Saklı seçilmişler kitabından alınmıştır.

 “ OTURDUĞUN DALI KESERSEN SENDE DALLA BERABER DÜŞERSİN,DALA BİRŞEY OLMAZ;

AMA SEN ÖLEBİLİRSİN, BİR YERLERİN KIRILABİLİR,HİÇ OLMASSA BİR YERLERİN ACIYA BİLİR, OTURDUĞUN DALI KESME”