Tüm dünyayı ve ülkemizi de etkisi altına alan virüs salgını dünyaya ve bizlere çok şey öğretmiş ve unuttuğumuz şeyleri hatırlatmıştır.

Bu salgından ve bunun gibi salgınlardan korunma koşullarını düşünürsek, insanların sosyal yaşam ve beslenme şekillerinin değiştiğini, devletlerin değişen ekonomik ve sosyal düzen içindeki ilişkilerin eski kuralları yerine yeni kurallarla değiştirmediğinde görebiliriz.

İnsanların yaşam şekilleri nasıl değişmiştir? İnsanlar son zamanlar da daha bireysel yaşamaya başlamışlar. Genellikle kalabalıkların içinde yalnızlıklarını yok edecek çareler arıyorlar.

Aileler arasındaki sosyal ilişkiler hemen hemen bitme noktasında, komşuluk, arkadaşlık ve akrabalık ortadan kalkma ve bireyselleşme hat safa ya gelmiştir.İnsanlar yalnızlıklarını gidermek ve bir şeyler paylaşamamanın sıkıntısını hafifletmek için kendilerini büyük alışveriş merkezine, kahvehanelere, birahanelere, bar ve meyhanelerde zaman geçirmeye başlamışlardır.

 Bu tip hastalıkların bulaşma yerlerininseen önemlisi toplu bulunan yerler olmaktadır.

Ne yapmamız gerekiyor?Evimizde kalacağız akrabalarımızı ve komşularımızı ziyaret edeceğiz.Elektronik cihazların başında boşuna saatler harcamadan park ve bahçelerde yürüyüşlere çıkacağız ve böylece sporumuzu da yapmış olacağız velhasıl doğru dürüst sosyalleşeceğiz.

İnsanların yönetim ve yaşam şekillerinindeğiştirilmemesi bu tip bulaşıcı hastalıkların hızlı yayılmasını sağlamaktadır. Örneğin sabah işinize okulunuza gitmek için otobüse, dolmuşa veya tramvaya bindiğinizde insanlar iç içe ağız ağıza burun buruna tam hastalığın bulaşma zemin oluşturuyorlar.

Okullar da binlerce öğrenci aynı çatı altında, çok sıkışıksınıflarda yan yana 50 -60 öğrenci, aynı masada 2-3 öğrenci diz dize baş başa eğitim görmeğe çalışıyorlar.

Hapishaneler bu örnekten farklı değil sinemalar, tiyatrolar,konferans salonları, bankalar vb. yerler ve mekanlar.

Bu gibi mekanlarda ve toplu ulaşım araçlarındaki bulunma düzeni, devletin kanun ve yönetmeliklerle düzenleme gereğinidoğurmuştur.

Beslenme şekillerinin değişmesi hazır gıda tüketimide hastalığın yayılmasında etkili olmuştur. Vücudunun savunma sistemi düşük olanlar hastalığa daha çabuk yakalanmış ve kurtulma şansları daha az olmuştur.

Sabah kahvaltıları hemen hemen kalmış, bazen onun yerine İş’e ve okula giderken simit, poğaça veya bisküvi gibi hazır gıdalar almıştır.

Bu salgından sonra sabah kahvaltıları eskisi gibi evde yapılan çorba, ıhlamur çayı,ev yapımı peynir,ev yapımı yoğurt, doğal yumurta ve bunun gibi şekillerde olmak zorundadır.

Öğle ve akşam yemekleri eskiden olduğu gibi evde ve aile bireyleriyle birlikte sofrada yenmeli ve ev yapımı olmak zorundadır.

Salgın en çok gelişmiş ülkeleri vurdu sebebi beslenme şekillerinin değişmesi, vücudun bağışıklık sisteminin zayıf olması hastalıklara direnememesidir.

Gelişmiş ülkelerde sabah kahvaltısında kahvaltılık cips veya benzeri şeylerin tüketilmesi, öğle yemeklerinin hazır sandviçveyahamburgerlerle yapılması, akşamları hazır gıdaların ısıtılarak tüketilmesi şeklinde olması hastalığın yayılmasında ve ölümcül olmasında birincil etken olmuştur.

Sonuç vücutlarda çökmüş bir bağışıklık sistemi ve kaçınılmaz son.

Sonuç olarak bireyler bu tip salgın hastalıklardan korunma şanslarının olmadığını bilmeleri gerekir.Kendi sosyal yaşam şekillerini, beslenme şekillerini ve değişimi talep etmeliler.

Devlet’ten çıkaracağı kanun ve yönetmeliklerle toplu yaşam alanlarında yaşam şartlarını sosyal etkileşim şartlarını göz önüne alınarak yeniden düzenlenmesini ısrarla talep etmelilerdir. Kaliteli bir yaşamı kendileri oluşturmak için ellerinden geleni yapmalılar, yapamayacakları toplu yaşam koşullarının iyileştirilmesi için yönetimden talep kar ve ısrarcı olarak şartların iyileştirilmesini talep etmelilerdir.

Aksi taktirde önceden kırımkango, kuş gribi, domuz gribi bugün covid 19 yarın kim bilir ne?