Herkesin bildiği gibi insanlar kültürel olgulardan etkilenen canlılardır. Daha basit bir tabirle, bir insanın içinde büyüdüğü toplumun kültürü, o insanın kişiliğini de etki etmektedir diyebiliriz.

Bu aslında bizim toplumumuzda da kendisine yer etmiştir. Akdeniz insanı için sıcakkanlı deriz mesela, Karadeniz insanı için hırçın değerlendirmesi yaparız. Bu aslında yaşadığımız coğrafi bölgeden çok, yaşadığımız bölgedeki insanlar ile olan etkileşimimizden kaynaklanır.

Sosyolojide bunun için “ayna benlik” terimini kullanırız. Bu terim bireylerin, kendilerini başkalarının gözünden nasıl gördüğünü düşünerek hareket ettiği için, bireyin benliğinin etkilenmesi anlamına gelir. Başkalarının bizi nasıl gördüğünü düşünerek kendi benliğimizi oluştururuz. Bu yüzden ayna benlik kavramı kullanılır. Toplumu tam anlamıyla bir “ayna” olarak görürüz. Bizi, bize yansıtır.

Bu bakımdan evet, Kırklareli bir aynadır.

Bu olayda temel olarak üç bileşen vardır;

Gelin bunu Kırklareli içerisinde örnekleyelim.

1. Başkalarının gözünde nasıl göründüğümüzü kafamızda canlandırırız.

Diyelim ki istasyon caddesine gideceğiz. Kırklareli’nin en kalabalık mekânlarından biri olduğu için güzel ve alımlı gözükmek istiyoruz.

2. Bu canlandırdığımız görünüşün, başkaları tarafından nasıl yargılandığını kafamızda kurarız.

Kıyafetlerimizi seçtik ama bizi biraz çirkin gösterdi. En azından biz öyle göründüğümüzü düşünüyoruz. İnsanların bizi gördüklerinde “Hasta mısın, kötü görünüyorsun?” sorusunu sormalarından korkuyoruz. Diyelim ki, vaktimiz olmadığı için beğenmediğimiz, bizi çirkin gösterdiğini düşündüğümüz o kıyafetle dışarıya çıktık.

İstasyon Caddesi’nde gezerken birilerinin bize baktığını fark ediyoruz. Bu bakışın temel sebebini aslında bilmiyoruz ama kafamızda hemen bizi çirkin bulduklarını ve yanımızdan geçtikten sonra dalga geçeceklerini düşünüyoruz.

3. Kendi kafamızda kurduğumuz bu yargılar ile kendi benliğimizi oluşturuyoruz.

Kendi çevrenizdeki insanların bile, toplum tarafından çirkin göründüğü kaygısı taşıdığını, kendi sağlığını riske atarak yanlış diyetler yaptığını, sahte güzellik malzemelerine tonlarca para döktüğüne şahit oldunuz mu?

İşte bunların tamamına sebep olan şey kendi kendimize kurduğumuz toplum algısı. Tüm bunların sonucunda kendimizi toplumun bize yansıttığını düşündüğümüz algıya göre şekillendiriyoruz.

Unutmayalım,

Kilo, boy, beden ölçüleri sadece birer sayıdan ibarettir. İnsan kendini güzel hissettiği derecede güzeldir.

Kendiniz ile ilgili fikirleri ve görüşleri bir başkasına bırakmayın.

Her zaman olduğunuz kadar güzel, her zaman olduğunuz kadar başarılı ve mükemmelsiniz. Bunların aksini düşündürecek her türlü fikirden uzak tutun kendinizi.

Birbirimizin güzel yönlerini yansıtan birer ayna olabilmek dileğiyle…