Farklılıklarımızın bizi biz yapan şeyler olduğunu ne zaman unuttuk?

Savaşın aslında bizleri gruplara, renklere, cinslere göre ayırdığını ne zaman görmezden geldik? Çikolatanın tadını bilmeden ölen çocukları ne zaman unuttuk peki?

Her şeyi unutabilmek de bize özgü hale geldi. İnsan, kendisine yapılan her şeyi unutmaya başladı. Unutabilmek, yaşamanın anahtarı oldu kimileri için.

Hatırlayarak yaşamak boynumuzun borcu ama ölürdük unutmasak, değil mi?

Biz bunları unutmayı seçtik. Biz, bize yaşatılanı, öldürülmemizi, katledilmemizi unutmayı seçtik.

Karmaşık bir hayatın yüzleşemediğimiz tarafı bu bizi içine çekip alan durumlar, yaşatılanlar, dayatılanlar. Tutsaklıktan, kandan, hırstan, paradan gücünü alanların dünyası.

Değişen düzen içerisinde kendisine yer edinebilme fırsatı yakalayan tek payda, parası olanlar.

Bizlerse piramidin en altında ezilen taraflarız.

Bir çocuğun gözünün yaşına bakılmadan tetiğe basabilenlerin dünyası. Aslında insanlığın vicdanını öldürenlerin dünyası oldu atık burası.

Toprakta hep bir kan kokusu, gökten düşen yağmur tanesi her ölen çocuğun, masumun göz yaşı. Mutlu değiliz. Mutlu olamayacağız.

Bu düzen içerisinde yaşadıkça, bu düzen içerisinde ezildikçe asla mutlu olamayacağız. Artık beklentiler farklı.

Herkesin dünyadan beklediği şeyler değişime uğradı. Bizim mutluluk anlayışımız ile iki santimetre uzağımızdaki kişinin mutluluk anlayışı aynı değil.

Hatta bırakın bir başkasını, annenizle, kardeşinizle bile mutluluk anlayışınız aynı değil ne yazık ki.

Mutlu olmak sahi ne demek?

Gidip yeni kıyafetler almak mı? En güzel restoranlarda en pahalı yemekleri yemek mi? Pardon! En üst model bir iphone? Sanırım bildim.

Sizler, ellerinizde bulunan ürünlerin fiyat etiketiyle mutlu olan insanlarsınız.

Bir şey ne kadar pahalıysa o kadar mutlu ediyor sizi. Ucuz zevkleriniz (!) yok. Bizler, bir arada olmanın bile tadını çıkartmaya çalışacak kadar mutlu olduğumuz için de sizleri anlayamıyoruz.

Suç sizde değil,

Evet toplumun, insanlığın mutluluk bilinci tam da bu.

Çünkü bizden istenen bu. Sermaye sahipleri insanların bilinçlerini yönlendiriyor.

Kredi kartları, anında banka kredileri vs. Bizden istenen kolay ulaş, al ve mutlu ol.

Anlık doyum yaşayan insan mutlu oluyor. O bunu mutluluk sanıyor.

Ama dünyadan bir haber çikolatanın tadını bilmeden ölen çocuklar olduğunu bilmiyor bile.

İnsan köle, insan piyon, yaşam boynumuza geçirilen tasmalarla geçip gidiyor.

Ve insanlık bu zorba dünyada sessiz kalmaya devam ediyor.

Özgür değiliz çünkü özgürlüğümüz esaret altında...

Çikolatanın tadını bilmeyen çocuklara ithafen.