Halim Efendi çay içmeyi çok seviyordu. Sabah yataktan kalktığı gibi hemen karısı çayı demliyor, halim efendi kalkana kadar çayı hazır ediyor halim efendi kalktıktan sonra ince belli çay bardağını eline alıp demliğin başına oturuyor.  Demlik bitene kadar başından kalkmıyordu. Akşama kadar bazen beş demlik kadar çay içtiği oluyordu.

Birde halim efendi çayını şekerli seviyordu, buda vücuduna fazla şeker almasına sebep oluyordu. Bunun için doktor suni tatlandırıcı kullanmasını salık vermişti. Halim efendi de bunun için suni tatlandırıcı kullanıyor eczaneden 10-15 kutu birden suni tatlandırıcı alıyor ve bunlarla idare ediyordu.

Bir gün yine tatlandırıcı almak için iş yerinden çıkıp eczaneye gitti 15 kutu tatlandırıcı aldı. İş yeri yakın olduğu için poşete koydurmadan işyerinin yolunu tuttu yolda gelirken bir köşede dilenci bir kadın oturmuş dileniyordu.

Tam Halim Efendi yanından geçerken.

Bey efendi bey efendi dedi.

Halim efendi – “Buyurun dedi

Dilenci kadın- “Onlar sakarin‘mi diye sordu?

Halim efendi “He Sakarin” dedi.

Dilenci kadın: “Bendede şeker var bir kutu bana da versene” dedi.

Halim efendi kadına tepeden bir bakış yaptı hiçbir şey demeden sağ elini yumruk yapıp orta parmağını havaya kaldırarak  “Al sana sakarin” dedi.

Kadın şaşkın şaşkın baka kaldı.